Toplumları millet haline getiren
en önemli unsur dildir. Dil, duygu ve düşünceyi insana aktaran bir
vasıta olduğu gibi, insan topluluklarının bir yığın ve kitle olmaktan
kurtaran, aralarında "duygu ve düşünce birliği" olan bir cemiyet yani
'millet' haline getiren en önemli kültürel değerdir. Ayrıca dil,
kültürün temeli olduğu gibi taşıyıcısıdır da... Dili yok ettiğiniz
takdirde milli ruh ve kültür diye bir şey kalmaz. Bu sebeple dili
korumak, koruyucu tedbirler almak önemlidir.
Türkçe ;
dünyanın
en eski, köklü ve en zengin iki dilinden biridir. Dil bilimcilere göre;
kelime türetme yeteneği bakımından da dünyanın en güçlü dilidir. Her
konuya ve duruma göre karşılık vermeye en müsait dil yine Türkçe'dir.
Ayrıca Türkçe, yazıldığı gibi okunması özelliğiyle de gıpta edilen bir
dildir. Türk dilinin bu güzelliğini ve gücünü bilen, Türk dili
konusunda önemli çalışmalara imza atan en önemli kişi, hiç şüphe yoktur
ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Atatürk'tür. Atatürk,
Türk dili konusunda; "Türk milletinin dili Türkçe'dir. Türk dili
dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun
için her Türk, dilini çok sever ve onu yüceltmek için çalışır. Bir de
Türk dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti
geçirdiği nihayetsiz felaketler içinde ahlakının, an'anelerinin,
hatıralarının, menfaatlerinin, kısacası bugün kendi milliyetini yapan
her şeyin dili sayesinde muhafaza olunduğunu görüyor. Türk dili Türk
milletinin kalbidir, zihnidir." diyerek hem Türk diline verdiği önemi,
duyduğu sevgiyi belirtmekle beraber, Türk dilinin büyüklüğünü ve Türk
milleti için önemini ortaya koymuştur.
ATATÜRK : "TÜRK demek, TÜRKÇE demektir. NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!"
-----
DİLİNE SAHİP ÇIK!!
Sözüm "Turkche" Üstüne*
Ne
güzel söylemiş Karamanoğlu Mehmet Bey: "Bugünden sonra divânda,
dergâhta, bargâhta, mecliste, meydanda Türkçeden başka dil
konuşulmaya!" O zamanlarda da dilde bir yozlaşma almış başını koşmuş ki
dörtnala, ferman çıkarmış Karamanoğlu, emretmiş "Türkçe konuşulsun!"
diye. Acaba "Pardon!" diyen var mıydı ferman çıkarılmadan önce,
yanlışlıkla birisinin ayağına basıp, üzüntüsünü ifâde etmek isterken?
Belki "Pardon!" değil; ama Türkçe olmadığı kesin ki bu ifâdenin, ferman
yayınlanmış, emredilmiş... Etkisini göstermiş mi bilinmez; ama 731 yıl
geçmiş bu emrin üzerinden. Dile kolay, tam tamına ye-di-yüz-o-tuz-bir
yıl. Değişen bir şey var mı peki, bu yüzlerce yıllık zaman dilimi
içerisinde? Görülen o ki, tekrar 731 yıl öncesinde yaşanan durum ile
karşı karşıyayız günümüzde.
TEPKİSİZ KALMA..!!
Ghelioyun dadluhm sheeenn nheway vb insan dışı konuşmalara TEPKİNİ DİLE GETİR.